Çanakkale ve Köyümüzün Şehitleri

Öncelikle tüm köylülerimi selamlıyorum. Ben ilk yazımda Çanakkale ve köyümüzün şehit ve gazilerini yazmak istedim. Mehmet Akif Ersoy'un dediği gibi "Şu boğaz harbi nedir? Varmı ki dünyada eşi? Yükleniyor orduların dördü beşi..." mısralarında belirttiği gibi muharebelerini özetleyeceğim.
Osmanlı balkan savaşlarından yenik çıkmış, ordu yorgun, silah ve teçhizat azalmış bir halde osmanlı savaşa girdi. Osmanlı, İngiltere ve Fransa'nın yanında savaşa girmek istiyordu. Almanya ise osmanlıyı kendi safında savaşa sokup cepheyi genişletip, Osmanlı'nın boğazlardan ve halifelik nüfuzundan faydalanmak istiyordu. Enver Paşa alman hayranı olan bir osmanlı paşasıydı. Savaşı almanyanın kazanacağını düşünüyordu. İngiliz ve fransız donanmalarından kaçan iki alman gemisi Goben ve Breslav boğazdan karadenize geçti. Osmanlı bu gemilere türk bayrağını çekti ve Yavuz, Midilli adlarını verdi. Bu iki alman gemisi Rusya'nın Sivastopol şehrini bombaladı. rusya osmanlıya savaş ilan etti ve osmanlı kendini almanya'nın yanında buldu.

Osmanlı bir çok cephede savaştı ama en önemlisi türkün ya ölüm ya kalım savaşı Çanakkale idi. Çanakkale geçilse Türk diye bir milletten söz edilmezdi. Dünyanın en gelişmiş ve en güçlü ordularına karşı savaşmış olan atalarımız imanın, azmin, ve iradenin tekniği yendiğini bütün dünyaya göstermişler. Yenilmez armada donanmada asker, top, silah, mühimmat kat be kat fazlaydı Osmanlı'dan. Osmanlı'nın iman ve vatan sevgisini geçemediler. Metrekareye 6.000 merminin düştüğü, Çanakkale düşmedi.

ALLAH da türklerin yanındaydı. Akdeniz Kuvvetleri Komutanı Hamilton şöyle dedi: "Sadece bugün 1800 şarapnel attık. Aylardan beri gece gündüz savaş gemilerimiz Türk mevzilerini bombalıyor. Son derece türkleri hırpalayan Cenab-ı ALLAH'LARINDAN başka ne koruyabilirdi. bizi türklerin maddi gücü değil manevi gücü mağlup etmiştir; çünkü onların atacak barutu bile kalmamıştı." dedi. Evet ALLAH türkleri korudu. Koca Seyyid'in fizik kurallarını alt üst eden 215 okkayı kaldırmasından , İngiliz Kraliyet Ailesinin kaybolmasına, Gelibolu ormanlarında yırtıcı aslanların görünmesine; küflü, paslı, esrarengiz 26 Türk mayınının gizemli ve görkemli başarısına kadar birçok esrarengiz olaylar olmuştur.

Bütün dünyayı etkileyen bu savaşa memleketimizin her yerinden olduğu gibi, dağ bölgemizden ve köyümüzden de gidenler olmuş. Genelkurmay arşivlerinde köyümüzden şehit sayısı 5. Bunlardan 1 tanesine detaylı ulaşabildim. Piyade Er Ahmet oğlu Osman. 3. Kolordu, 7.Fırka, 20. Alay 2. Tabur, 2. Bölük'te görev yapmış. Maltepe Hastanesi'nde şehit düşmüş. Bir şehidimiz de Mustafa oğlu Ali adında bir dedemizmiş. Yaşlı ninelerimizden aldığım bilgilere göre bir de Mahmutllar sülalesinin Mahmut dedesi gazi olarak dönmüş. Bacağındaki kurşunla gelmiş Çanakkale'den. Bir şehidimizde terörle mücadelede Siirt Eruh Çağlayan Köyü'nde şehit olan Emin Sevim'dir.(1989)

Geçen yıl derneğimizden bazı arkadaşlarla Çanakkale'ye gittik. Tarihe merakım olduğu için ben de gittim Çanakkale'ye. Orada bir şey dikkatimi çekti. Bizim bazı şehit mezarlarımız bakımsız geldi bana. İngiliz, Fransız ve Anzak mezarları daha bakımlıyd ve biz burnumuzun ucundaki çanakkale'ye gitmezken; onlar Avustralya'dan, Yeni Zelanda'dan, İngiltere'den, Fransa'dan geliyorlar ve her yıl 18 Mart'da Anzak Koyu'nda sabahlıyorlar. Biz de çocuklarımızı okullar vasıtasıyla imkanımız olduğunda Çanakkale'ye gönderelim. Kendimiz de bir grup olup derneğimizin programlamasıyla Çanakkale'ye gidebiliriz. Çünkü geçmişini bilmeyen bir topllum yok olmaya mahkumdur. Tüm köylülerime selam olsun. Kalın sağlıcakla.

"EY! ŞEHİT OĞLU ŞEHİT İSTEME BENDEN MAKBER,SANA AGUSUNU AÇMIŞ DURUYOR PEYGAMBER." TÜM ŞEHİTLERİMİZİ RAHMETLE ANIYORUZ.