Küçük Keçi

Kocabağ’da tek başına kurbanı götürüyordu annesinin yanına. 2012 yılında yanına gidip yardım ettim ve şaka yollu keselim başkan; dağıtalım yiyelim hep beraber başkan dediğimde ben bile kendimi ciddiye almamıştım kendimi.

Kestik kurbanı Allah kabul etsin ve yoldan geçen herkesi çağırdık; yedik küçük kurbanı. Zaten başkan daha öncede kurbanı Somali’deki aç Müslümanlara yollamıştı. 2009yılında geldiğimizde baya konuşup kafa patlatmıştık köyün asfalt sorunu basta olmak üzere birçok meseleyi, ve kendisine teklif yaptık gel başkan ol diye . Sağ olsun balıktan, annesinden öğretmenlikten 2 erkek kardeşiyle ilgilenmekten bir yetimi okutmaktan fırsat bulup kabul etti . Çok sağ olsun iyi ki kabul etti . Eğer bunları okurken içimizdeki buzlar erimiyorsa bize yazıklar olsun. Beytullah heykel dikmek caiz olsa köyün girişine dikerdim. Biliyorum bunları okuyunca ve duyunca bana kızacak yapılan iyilikleri anlattım diye,artık saflar belli olsun kim bu köyün derdiyle dertlenir; kim keyfine bakar belli olsun azda amacım. Yetim büyüyenleri şımarık olur tezi başkana kadar makuldü; şimdi yerle yeksan. Senin gibi bi karakteri bize kazandırmada emeği olan rahmetli Celal Abiye, Çöndün Abla’ya en derin şükranlarımı sunarım. Bize hayrı, tevazuyu öğrettin, Kocaçayır’dan gelip. Birlikteliği sinirlenmemeyi örettin . İyi ki seni tanımışım başkanım. Emrindeyim ve keşke herkes senin emrinde olsa da 25 öğrenciye burs versek. Her hastamızı bir demet gül ile ziyaret etsek. Vefat eden kişinin 7.gününün masrafını biz karşılasak; imkanı olmayan bir vatandaşımızın hacı parasını karşılasak ama başkanım cennet zor kazanılmıyor; biz devam edelim kutsal yolculuğa. En azından ben arkadayım nefesim yettiği kadar hürmetlerimle; hakkını helal et...