Çocukluğum köy de geçti. Teknolojiden uzaktık. Televizyon belirli evler de ve kahvehane de vardı. Cep telefonu, bilgisayar hiç yoktu. Ama çocuk dünyamızda çok mutluyduk.
Arkadaşlarımızı kardeşimiz gibi evlerini evimiz gibi görürdük. Derslerimizi birbirimize yardım ederek yapardık. Birimiz üzülse hep beraber üzülürdük. Maç da kavga etsek bile maç sonunda barışırdık. Ya da en fazla bir gün küserdik. Sonra yine barışır beraber olurduk. Bakkaldan bir şey alsak onu paylaşırdık. Maçları kışın kara lastik yazın yazlık dediğimiz ayakkabıyla oynardık. Elbiselerimiz mağazadan değil ; köye gelen seyyar satıcıdan cüzi bir miktara alınırdı. Büyüklerimiz bir şey söylerse dinler; saygıda kusur etmezdik. dövse bile bir bildiği ya da bi hatamız olduğunu düşünür. Ailemize ya da Kimseye dövdü diye söylemezdik. Dövseler de laf söyleseler de yine sever ayardık.
Arkadaşlarımızı kardeşimiz gibi evlerini evimiz gibi görürdük. Derslerimizi birbirimize yardım ederek yapardık. Birimiz üzülse hep beraber üzülürdük. Maç da kavga etsek bile maç sonunda barışırdık. Ya da en fazla bir gün küserdik. Sonra yine barışır beraber olurduk. Bakkaldan bir şey alsak onu paylaşırdık. Maçları kışın kara lastik yazın yazlık dediğimiz ayakkabıyla oynardık. Elbiselerimiz mağazadan değil ; köye gelen seyyar satıcıdan cüzi bir miktara alınırdı. Büyüklerimiz bir şey söylerse dinler; saygıda kusur etmezdik. dövse bile bir bildiği ya da bi hatamız olduğunu düşünür. Ailemize ya da Kimseye dövdü diye söylemezdik. Dövseler de laf söyleseler de yine sever ayardık.
Oyuncaklarımız genelde tahtadandı. Tekerlekleri bile ağaçtan yapılan tahta arabanın zevkini uçak da bile tatmadım. Kışın kızaklarımız vardı. Düşsek de yaralansak da binmekten vazgeçmezdik. Koca köyün çocuğu biner eğlenirdik. Şimdilerde ise bir araya gelemiyoruz .Gelsek bile bir yer de ayrı düşüyoruz. (parti, farklı takım tutma gibi) konularda tartışıyoruz. Ya da bir araya gelsek elimiz de telefon ya oyun oynuyoruz. ya da sanal alemde zamanımızı geçiriyoruz .Duygularımızı dertlerimizi bile sanal alem de paylaşıyoruz. Yeni arkadaşımız sanal alem oldu .Toplu bi organizasyon olarak tek halı saha maçlarını yapıyoruz. Önceden bayramlar da deve oyunu yapılırdı. Bütün köy toplanırdı. Şimdi düğün cemiyet hariç toplanamayız. toplayamayız. Velhasıl giderek özümüzden uzaklaşıyoruz.
Oynadığımız oyunlardan aklımda kalanlar şunlar : Çakmak Kale ,9 Kiremit ,Yüzük ,Palaska , Bom , Körebe , Döndü, Uzun Eşşek , Çelik Çomak ,Seksek , İsim Şehir , Cilli ,Taso ,Kağıt (Futbolcu Resiminin üzerinde bulunan Numaralarla oynanan oyun,) gibi oyunlar oynardık.
Türk Milletini savaş da yenemeyen Yabancılar tv ' ler aracılığıyla başlangıç da Özgürlük , refah ,demokrasi , İnsan hakları adına çok güzelmiş gibi görünen olaylar yavaş yavaş tüm değerlerimizi yozlaştırdı. Hırsızlık, Arsızlık, Yalancılık, Batı kültürüne özenme geçer akçe oldu.İnsan hayatı ucuzladı. Artık misafirperverlik , paylaşımcılık ,dürüstlük; Enayilik olarak görülmeye başlandı. Dizi ve Magazin programlarıyla gençler; Yıldızların Şaşalı hayatlarına özendirilirken, bu yola giden her yolun mübah olduğu bilinçaltlarına bilinçli olarak yerleştirildi. Maalesef biz de özümüzü koruyamadık. Değerlerimizin, kültürümüzün yok olmasına sessiz kaldık. Teknolojinin olumsuzluklarını aldık. Olumlu yönlerini fazla kullanamadık. Ve gittikçe özümüzden uzaklaşıyoruz.Sonumuz hayır olur inşallah...
( EMİR AYDIN )
( EMİR AYDIN )
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Herhangi bir hesabınız yoksa yorumlama biçimi olarak "Anonim"i seçiniz. Bu durumda, lütfen adınızı mesaj içinde belirtiniz.