Bir köylümüze, ortalama bir aktaşlıya sorsak köyümüzden Üniversitede okuyan kaç öğrenci vardır? Desek cevap ne olur? Ya sizin cevabınız ne olur? Bana bu soru 6,7 ay önce sorulmuş olsa herhalde 7.8 tane vardır derdim.Birçok insanımızın da buna yakın cevaplar vereceğini düşünüyorum. Bir eğitimci olarak ben bilemezsem sizler nerden bileceksiniz.
Bu senenin mayısından itibaren bazı genç arkadaşlarla köy derneğimizin yönetimini devraldık.Elimizden geldiğince insanımız yararına bir şeyler yapmaya çalıştık,çalışıyoruz. Yaptığımız çalışmalardan biri de şuydu; Üniversitede okuyan talebelerimizle tanışalım, konuşalım, varsa sıkıntıları çözüm bulmaya çalışalım dedik. Bu amaçla, temmuz sonlarıydı sanırım, onlarla Kent ormanında kahvaltıda buluştuk. Sağ olsunlar çoğu geldi. Okulunu ,bölümünü bilmediklerimiz vardı öğrendik, tanışdık, mutlu olduk, gurur duyduk. Daha sonraları gelemeyen üniversiteli arkadaşlarımızın çoğuna da tek tek ulaşarak tanışdık, bilgilerini aldık ve gururumuz, sevincimiz daha da arttı.
Bizim tespit edebildiğimiz kadarıyla köyümüzden halihazırda Üniversitede okuyan öğrenci sayısı 22 arkadaşlar. Bitirenler,iki yıllıklar açıktan okuyanlar bu sayıya dahil değil. Üstelik 22 öğrencimizden tam 16 tanesi kız. Kim demiş kızlar okumaz diye. Bu anlayışında yıkıldığını görüyoruz. Tabi bunda tamamen köyden yetişip okuduğu için Ümmühan kardeşimizin başarısının payı büyük. Onu 1. nesilden sayıyorum. Tabi bir de bu sene Sakarya'ya öğretmen olarak atanan yeğenim Fatma’yı ve daha önceleri görev alan 3 hemşire kardeşimizi de unutmamak lazım onlar bu yolun öncüleri.
Evet köyümüzden okuyan insan konusunda gelinen son durum bu. Peki bundan öncesi nasıldı yada ne durumdaydı diye baktığımızda 5 öğretmen, 4 polis, 2 bankacı, 3 hemşire ve 5 imam görüyoruz.Tabi birde rahmetli Ömer ERDEM ağabeyimizi unutmamalıyız. Genç nesil bilmez belki, Ankara da Sayıştay da çalışıyordu. Benim gözümde bir Aktaşlının gelip görebileceği zirve mevkisinde idi. Hem madden, hemde manen. Medarı iftiharımızdı . Allah(c.c.) gani gani rahmet etsin. Günün birinde oralara bir aktaşlı daha gelebilir mi, bir insanımıza daha nasip olurmu diye düşünürken duyduk ki Merve kızımız Ankara Hukuk Fakültesini kazanmış, kızımız babasının yolunda. Allah yolunu açık etsin.
Seksenlerden sonra tüm Türkiye’de ve dağ yöremizde olduğu gibi köyümüzden de kente yani Bursa'ya büyük bir göç dalgası başladı ve halen de devam ediyor bildiğiniz gibi. Tabi bu göçün birçok sebebi vardı ama en önemli sebebi hiç şüphesiz anne ve babaların çocukları için duyduğu gelecek kaygısıydı. Acaba çocuklarımızı okutabilir miyiz, acaba bizden de büyük adam çıkar mı günün birinde, umutlarıyla geldiler şehre. Çoğu hazırlıksız,parasız birkaç parça eşya ile Allah’a emanet tuttular Bursa’nın yolunu. Bursa’nın varoşlarına sığındılar; kiralarda kaldılar yıllarca. Babalar ne iş bulursa iş seçmeden çalıştı; analar gün geldi tarla bahçe işlerine, gün geldi evlere temizliğe gittiler. Çilenin her türlüsü yaşandı, gün geldi parasız kalındı; gün geldi gururlar incindi ama eyvallah etmediler kimseye; sabretmesini bildiler. Bunca çile çocuklar içindi, onlara daha iyi bir gelecek hazırlamak içindi ama değdi 2.nesil (Bursa’da yetişenler) başarmış görünüyor. Acılar boşa çekilmemiş.
Bu gün Ankara’da 4, İstanbul’da 4, Balıkesir’de 3,Çanakkale’de 2, Koca eli’de 2 ve Bursa’da 7 olmak üzere tam 22 öğrencimiz var yükseköğrenimde. Bilirsiniz bizim eskiden buralarsa sadece askerimiz olurdu bu günse gururumuz talebelerimiz var. Hatta yurt dışına eğitim amaçlı giden öğrencilerimiz var. Evet bir eşik aşılmış, bir sıçrama olmuş inşallah devamı gelir.
Bursa ve ilçelerinde, köy de dahil yaklaşık 450 haneye ulaşıyoruz. Orhankebir’in en büyük birkaç köyünden biriyiz ama okuyan insan konusunda şimdiye kadar iyi durumda değildik maalesef. Bunun birçok sebebi olabilir ama en önemli sebebi bence köyümüze ilkokulun çok geç açılması (1960 lar). Sadece bir örnek veriyorum Keles’in Belenören Köyü'nde 1927 de okul var; yani Cumhuriyetten hemen sonra .35-40 yıl geriden geliyoruz. Belenörende okuma durumu nedir diyenler olabilir? Şu kadarını söyleyeyim kendimizle kıyaslayamayacağımız kadar bizden öndeler. Yılların geri kalmışlığı biranda aşılmıyor ama makas giderek daralıyor bizden iyi olanlarla. Evet geriden geliyoruz ama sağlam geliyoruz bu yıl ilk defa hukuğa ve tıpa öğrenci gönderdik. Boğaziçi Üniversitesin de bile öğrencimiz var artık. Galiba hep özlemini duyduğumuz büyük adamlar geliyor.
Güzel yurdumuzun farklı üniversitelerinde ilim tahsil eden Aktaşın parlak dimağlarına selam olsun. Gelecek onların,gelecek bizim olsun inşallah.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Herhangi bir hesabınız yoksa yorumlama biçimi olarak "Anonim"i seçiniz. Bu durumda, lütfen adınızı mesaj içinde belirtiniz.